SOA Toplu Yemek'in Yönetim Kurulu Başkanvekili Melih Can Kocabaş, gıda enflasyonu ile mücadelede işletmelerin menülerde kısıntıya gitmediğini ve daha hacimli menüler talep ettiğini belirtti. 81 ilde hizmet verme hedefiyle büyümeyi planlıyor.

Gıda Enflasyonu ile Mücadelede Yeni Stratejiler: SOA Toplu Yemek'in Vizyonu

SOA Toplu Yemek'in Yönetim Kurulu Başkanvekili Melih Can Kocabaş, gıda enflasyonu ile mücadelede işletmelerin menülerde kısıntıya gitmediğini ve daha hacimli menüler talep ettiğini belirtti. 2024 yılında 1,5 milyar TL ciro hedefleyen Kocabaş, 81 ilde hizmet verme amacını vurguladı. İşletmelerin çalışanlarına sunduğu yemek hizmetinin, sosyal bir yan hak olarak önem kazandığını ifade etti.

Gıda Enflasyonu ve Menü Talepleri

Melih Can Kocabaş, gıda enflasyonunun işletmeleri en çok zorlayan unsur olduğunu belirtti. Bu durum, işletmelerin menülerde kısıntıya gitmek yerine daha hacimli menüler talep etmesine yol açtı. Kocabaş, “İşletmelerin hayat pahalılığı yüzünden alım gücü düşen çalışanlarını, bir sosyal yan hak olarak, enflasyona karşı koruma eğiliminin öne çıktığını” söyledi.

Geçen süreçte fiyatların artışına dikkat çeken Kocabaş, “Menü fiyatlarının hemen her yıl yüzde 100 arttığını” ifade etti. İşletmelerin yemek maliyetlerinin 150-285 TL arasında değiştiğini belirten Kocabaş, “Bu fiyata AVM’de bir mekânda birden çok çeşit ürünlü öğün alamazsınız” dedi.

Yemek Kartı ve İşyerinde Yemek Avantajları

Kocabaş, işletmelerin çalışanlarına yemek kartı sağlamasından ziyade işyerinde yemek vermesinin daha avantajlı olduğunu dile getirdi. “Bir defa yemek kartları tarafında komisyonlar gündeme geliyor. O bakım­dan işletmeler de o komis­yonları dikkate alarak menü fiyatlarını belirliyorlar” dedi. İşletmelerin sağladığı yemeklerin, komisyonlardan dolayı yüzde 6-7 daha ucuz olduğunu belirtti.

Her gün 60 bin çalışana yemek hizmeti sunduklarını anlatan Kocabaş, “İşletmelerin talebine göre günde iki veya üç kez de yemek servisi yapılabiliyor” dedi. Mutfağı olmayan yerlere girmediklerini vurgulayan Kocabaş, “Çünkü yemek taze sunulmalı” ifadesini kullandı.

İstihdam ve Kalifiye Personel Sorunu

Kocabaş, Türkiye genelinde endüstriyel yemek sanayisinde 5 bin 192 kayıtlı firmanın faaliyet gösterdiğini belirtti. “Kayıt dışı firmalar dahil yıllık yaklaşık 4,5 milyar dolarlık iş hacmiyle 334 bin 529 kişiye doğrudan, 1,5 milyon kişiye de dolaylı olarak istihdam sağlanıyor” dedi. Ancak, kalifiye personel bulmakta zorluk yaşandığını ifade etti.

“Arkadan yetişen bir yeni nesil yok. Kendi yaş grubum için söyleyeyim uzun soluklu işlere çok böyle sıcak bakmıyoruz” diyen Kocabaş, aşçı kadrosunun yüzde 80'inin bu durumu etkilediğini belirtti. Brüt ücretlerin 55 ile 80 bin arasında değiştiğini vurguladı.

Yemek Tercihleri ve Gıda Güvenliği

Mavi yaka ve beyaz yaka çalışanların yemek tercihleri arasında farklılıklar olduğunu belirten Kocabaş, “Ağır işlerde çalışanlara daha ağır menüler gerekiyor. Beyaz yaka ofis çalışanları ise daha hafif yemekleri tercih ediyorlar” dedi. Açık büfe tarzı seçeneklerin ofislerde öne çıktığını ifade etti.

Kocabaş, “Bizce gıda güvenliği anlamında her işletme imkanı varsa mutfağa geçmeli” mesajını verdi. Bu durum, hem çalışanların sağlığı hem de maliyetlerin kontrolü açısından önem taşıyor.

Gelecek Hedefleri ve Yurt Dışı Planları

Melih Can Kocabaş, yurt dışı planlarının olmadığını ancak yurt sathında 81 ilde hizmet verebilme amacının bulunduğunu ifade etti. Daha önce lokanta işlettiğini ancak bu işin çok öznel ve başında olmayı gerektiren bir uğraş olduğundan kapatıp ana işlerine odaklandıklarını bildirdi.

Kocabaş, “Lokanta işi sabah 8’den akşam 12’ye kadar mesai istiyor. O işi bir müdüre bırakayım da diyemiyorsunuz. Başında olmanız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.