Ece Gürel'in Gizemli Ölümü ve Ayahuasca İddiaları

Ece Gürel'in Gizemli Ölümü ve Ayahuasca İddiaları
Ece Gürel, Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan sonra 4 gün süren arama çalışmalarının ardından hipotermi geçirmiş halde bulundu. Hastaneye kaldırılan Gürel, kalp krizi geçirmiş ve doktorların müdahalesiyle hayata döndürülmüştür. Ancak, yoğun bakımda tedavi süreci sırasında yaşamını yitirmiştir. Bu trajik olay, Gürel’in özel hayatına dair çarpıcı bilgilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Gürel’in ailesi, onun spiritüel konulara olan ilgisini doğrulamıştır. Arkadaşına gönderdiği “Ruhumu geride bıraktım” mesajı, dikkat çekici bir detay olarak öne çıkmaktadır. Sosyal medyada para karşılığı tarot falı baktığı ve hacamat hizmeti sunduğu öğrenilmiştir. Ayrıca, kendini “Cadılık Eğitmeni” olarak tanıtan bir kişinin öğrencisi olduğu belirtilmektedir.
Ölüm Raporu: Hipotermi ve Organ Kanaması
Savcılık tarafından hazırlanan raporda, Ece Gürel’in ölümüne dair önemli bilgiler paylaşılmıştır. Gürel, bulunduğunda vücut ısısının 25 dereceye düştüğü ve hipotermi geçirdiği belirtilmiştir. Hastaneye ulaştırıldığında kalp krizi geçirmiş ve müdahaleyle hayata döndürülmüştür. Ancak, tedavi sürecinde iç organ kanamaları başlamış ve bu durum, onun yaşamını yitirmesine yol açmıştır.
Raporda, Gürel’in kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için cenazesinin Adli Tıp Kurumu’na sevk edildiği ifade edilmiştir. Bu durum, olayın ardındaki sır perdesinin aralanmasını sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ece Gürel’in ölümü, birçok soru işaretini de beraberinde getirmiştir.
Ayahuasca Ritüeli İddiası
Sosyal medyada ve bazı haber kaynaklarında, Ece Gürel’in ayahuasca çayıyla bir ritüel yaptığı ve “ölüme yakın deneyim” yaşamayı amaçladığı iddiaları ortaya atılmıştır. Ayahuasca, Güney Amerika’da şamanlar tarafından kullanılan ve halüsinojenik etkisiyle tanınan bir içecektir. İçeriğindeki dimetiltriptamin (DMT) nedeniyle birçok ülkede yasaklanmıştır.
Ayahuasca, Amazon yerlileri tarafından binlerce yıldır ruhsal ritüellerde kullanılan bir çaydır. Ancak, kontrolsüz kullanımı ciddi fiziksel ve psikolojik riskler taşımaktadır. Mide bulantısı, kusma ve kalp hızında artış gibi yan etkilerin yanı sıra, psikolojik olarak hazırlıksız kişilerde anksiyete ve paranoya gibi sorunlara yol açabilmektedir.
Neden Yasak?
Ayahuasca’nın yasaklanmasının temel nedeni, içerdiği DMT’nin güçlü halüsinojenik etkileridir. Bu madde, algıyı ve zaman hissini çarpıtarak bilinçte derin değişimlere neden olmaktadır. Psikolojik hazırlık olmadan tüketildiğinde, travmatik sonuçlar doğurabilen ayahuasca, çoğu ülkede uyuşturucu madde kapsamında değerlendirilmektedir.
DMT, pineal bezde doğal olarak salgılanan bir bileşiktir. Uyku sırasında rüyaların oluşumunda rol oynarken, doğum ve ölüm anlarında da salgılanmaktadır. Ölüm sırasında “ışığı görme” deneyimi, bu maddenin etkisiyle ilişkilendirilmektedir. Ece Gürel’in ölümü, ayahuasca ritüeli iddialarıyla birlikte hâlâ gizemini korumaktadır.